tarafından

bu bir halkların rehin alınmasının hikayesidir

Bu bir halkların rehin alınmasının hikayesidir

ibrahim yaylalı/Eski PKK Esiri

savaşın kürdistan yanı…

(…)
Vurulmuşum
Düşüm, gecelerden kara
Bir hayra yoranım çıkmaz
Canım alırlar ecelsiz
Sığdıramam kitaplara
Şifre buyurmuş bir paşa
Vurulmuşum hiç sorgusuz, yargısız
( ahmet arif)

Uludere. boşaltılmış köyler yanık evler,talan bahçeler.roboski 35 yanık insan eti. 94’lerden iyi bildiğim bir yer,korucular hariç neredeyse komple boşaltılmıştır.Devlet Yurtseverlere kendini inkar etmeyenlere karşı hep özendirdiği bir yaklaşım koruculuk sistemi.

Ne yapsa sisteme yaranamamış bir sapık kurumlaşma,operasyonal düzenlemede köpeklerden önde yer alan hiyerarside tutulmaları var
Ne yaparlarsa yapsınlar kazıyamadıkları bir yanları var kürt olmaları.

Belki isteyerek,belki korkudan aldılar ellerine silahları bunları bilemiyoruz.Rehin alma saldırısı bu sefer böylesi bir gerçeği yaşayan yerden geldi.Otuzbeş insanını birey oldukları için vurmadılar,belki yerel ilişkiler anlamında birbirlerinden çıkarları bile vardı.Ey hat bakın ki bir kusurları vardı kürt halk kimliğini taşıyorlardı. Yukarılardan ta yukarılardan ‘neo fetva’ çıktı şifre mifre de yoktu direkt vurdular.Vurulan bireysel kimlikleri değildi.taşıdıkları ve kazıyarak bile çıkaramadıkları toplumsal varlıkları Kürt halk kimlikleriydi

Hapishaneler birer toplama kampına dönüştürüldü.Sayın Öcalan’ın ağır tecritlik durumundan alın,Bakırköy kadın Hapishanesinde kalan hasta tutsak Hediye Aksoy’a kadar,kendisi için savaştırıp esir düşen ve sonrasında Askeri hapisheneye konulan Ramazan Yüce’ye kadar Kürt halkının hangi kesimini ele alırsanız alın,bugun rehin alınan kesinlikle ele aldığımız ayrı ayrı bireyler değil toplumsal varlıkları olan kürt halk kimlikleridir.

Bu durumların başkaca açıklama yolu kalmamaktadır.Hasta Tutsak Hediye Aksoy Baska türlü nasıl açıklanabilir,sov gibi cumhurbaskanı affı ile kırk küsür hasta tutuklu salıverilirken içlerinde hiç Kürt yada devrimci tutsak olmaması baska türlü nasıl izah edilebilir.

Ya da özel bir yasa gereksinimi doğuracak kadar Sayın öcalan’a tecrit durumu,onu da geçin koskaca devlet sürekli bozuk koster yalanını niye diline dolasın,eğer bir halkın rehin tutulma çabası yoksa…

Bir insan dolmuş kuyruğunda gideceği yere aracını beklerken puşu taktı için apar topar alınıyor ve içeriye tıkılıyorsa,ve örnek teşkil tutsun diye üst mahkemeden 11 yıl hapis cezası alıyorsa,bilin ki burada rehin alınan birey değil toplumsal varlığı olan kürt halk kimliğidir.

Birde sistemin kendisi için savaştırıpda esir düşenleri var ki orada tamamen gayri insani durumu açık seçik görebilmekteyiz.11 kez esir düşme ve 50 ye yakın esir verme durumunda ne kendisi arayıp sormuştur esir düşenleri nede arayana sorana izin vermiştir.hatta imkan varsa öldürmeye bile kalkmıştır.

Türk halkının toplumsal varlığıda burada esir alınmıştır buna çok güzel örnektir sürıyede yaşanan esir gazeteci durumu. Süriye’de esir alınan gazeteci olayında gördük ki baglantı içerisine girilmedik gurup devlet bırakmamışlarve gazetecileri serbest bıraktırmışlardır. Tabii kendi savaşlarını riske sokmayacak her durumda her yerde hümanizma’ya bürünebilir bu kurtlar…

Her iki halk bugun o egemenliğini pekiştirmek için savaş baronlarına lazım. savaş baronları Kürt halkınıda Türk halkınıda kendi çıkarları doğrultusunda tüm gündemleriyle rehin almışlardır

savaşın karadeniz yanı…
(…)
uyan kardeşim karadeniz
uyan be yeşil dağlerin atmacası
mavi denizlerin takası
umudumun (ya) saklı yanı
savaş lordları içiyor kanını
kalmadı damarlarında kan.
(ibrahim yaylalı)

Karadeniz Karadeniz neresinden tutup da anlatacaksın,nasıl anlatacaksın yaşananları. gözü yaşlı annenin her gün yeni yeni oğullarını ‘vatan sağolsun’ karadeliğine kaptırdığı o denizinden almış maviş gözlü coçuklarını.Bilemez ki tutamadığı ellerini Kürt annesinin her gün ölüm soğuğunu kendisi gibi yaşadığını.Bilmez ağlamaktan küçülmüş o vucutları.

Bir tutabilse uzanmış kürt annesinin ellerinden,bir görse ölüm her tarafta aynı.Karışsa son kez gözyaşları birbirine ölümün ayrısı gayrısını bütünlese ama son kez olsa ve bitse, artık dinse tüm yüreklerini saran acı..

Ah be karadeniz sende rehinsin savaş baronlarının elinde,içersin çay içer gibi kardeş kanını,boğarlar seni kendi kanında çıkaramazsın sesini,bir kaldırsan başını,bir fark etsen sen ile kardeş kürt halkının kanını içeni, ah be bir fark etsen,o zaman belki tavuğumuz tavuğumuza,kuzumuz kuzumuza karışacak,şimdi karısan birbirine kardeş kanımız…

Bir başını kaldırabilsen sana uzanmış kürt annesinin barış elini göreceksin..Oyunlar ki ne oyunlar oynandı başında,geçmişte kanını içenler,bugün seni sürüyor bir başka kanını içmek istedikleri kardeş halkın savaşına

Hatırla allah aşkına dünü, yorgo ile birlikte doldururdu dağlarınızın rüzgarı yelkenlerini takanızın.Karadenizin o deli dalgalarına karşı az da kavga vermediniz yorgo ile birlikte.

Aldılar Yorgo’yu elinden savurdular bir sürgüne ve sen utancını bir ömür yaşamadın mı. Ya da Costa darağacına çekilirken senin canın cekiliyor gibi olmadı mı.

Tarih hep seni böyle mi ansın utancıyla çürüyüp gitti diye mi ansın,kardeşine sahip olamadı diye mi ansın.Dünün utancını daha ne kadar taşırsın bilinmez,fakat yeni utancı yine bir utanc tabelası gibi boynuna asmaya çalışıyorlar. Dün Rum ve Ermeni kardeşine karşı.bugün ise Kürt kardeşine karşı aynı utancı yaşatmaya devam ediyorlar

herkese karşı hep dik durursun ama sen acını kendin yaşarsın,artık yeter kaldır başını artık olmaz gitmem kardeşimi de öldürmem utancınıda ben yaşamam diyebilmelisin.

Görüyorsunuz ya bu bir egemenliği sonsuz kılmak isteyenlerin halkları rehin alma operasyonudur.Bu operasyonu dünden bugune başarıyla taşıdılar.Kürdistanda ayrı,Karadenizde ayrı yöntemlerle aynı rehin alma/esir alma durumunu yaşadılar…

Bugünden yarına bunu boşa çıkarmak emekleyen kardeş ellerin birlikteliği ile olacaktır.Artık eskisi kadar kolay rıza üretemeyecekler. Hes’lerden hey tekstillere,tekel direnişlerine ortak saldırıya karşın ortak direniş her yerde büyüyor.

Aynı ortaklaşmayı savaşı besleyen insan kaynağındaki ayrışmayı önlediğimizde ve ortaklaşmayı sağladığımızda bu rehin/esir alma durumundanda kurtulmuş olacağız.Rehin alınma döneminden özgür birliktelik dönemine büyük bir moral ile ilerleyeceğiz…

tarafından

esirlik sürecime dair imc televizyonunda nazım alpmanın konuğuydum

nazım alpman’ın geciktirdiği bir baska konuk yüzünden tam istediğimiz sekilde program verimli gecmedi.Sayfa takip edenlerinden bundan dolayı özür diliyorum.

Normal süreci bir saat olan program doğal olarak yarım saate indi.bu ve programın dagınık gecmesinden dolayı istediğimiz verimi alamadık.

Tabii biz derdiğimizi kaldıgımız yerden anlatmaya devam edeceğiz,yinede her seye rağmen bize ayırdığı zamandan dolayı imc tv ye ve nazım alpman’a tesekkür ediyoruz

Fazla tv deneyimiz olmadığından bu program ayrıyeten bize ders niteliğinde oldu.umarım anlayışla karşılarsınız

saygılarımla/esirasker hakkı

tarafından

Bakan Şahin sonunda PKK’nin elindeki ’7 kişiyi’ hatırladı ama… | ANF

Bakan Şahin sonunda PKK’nin elindeki ’7 kişiyi’ hatırladı ama… | ANF
ANF

Bakan Şahin, ailelere ise uzman psikologlar tarafından yerinde ziyaretlerle psikolojik destek sağlandığını iddia etti. Şahin, örgütünün amaçları ve faaliyetlerinin önüne geçilebilmesi amacıyla etkin bir mücadele programı yürütüldüğünü savunarak “Bu kapsamda; devletimiz bir yandan Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinde yaşayan vatandaşlarımızın sorunlarını istismar eden örgüte yönelik etkili operasyonel faaliyetlerde bulunmakta, diğer yandan da güvenlik tedbirleri ile demokratikleşme adımlarını atmaktadır” iddiasında bulundu.

Ankara – İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, PKK tarafından Haziran 2011 tarihinden bugüne kadar kaçırılan ve hala alıkonulan 7 kişinin olduğunu kaydetti.

İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, CHP Antalya Milletvekili Gürkut Acar ile Kırklareli Milletvekili Mehmet Kesimoğlu’nun soru önergelerini yanıtladı.

PKK tarafından Haziran 2011 tarihinden bugüne kadar kaçırılan ve hala alıkonulan kişi sayısının 7 olduğunu belirten Şahin, “Kaçırma olaylarına ilişkin soruşturmalar ilgili Cumhuriyet başsavcılıklarınca yürütülmekte olup yerlerinin tespitine yönelik ilgili güvenlik birimleri nezdinde yürütülen müşterek çalışmalar devam etmektedir” dedi.

PKK tarafından esir alınan kamu görevlilerine ilişkin de Bakan Şahin, personelin mali, özlük ve sosyal hakları ile ilgili nasıl bir işlem tesis edilmesi gerektiği hususunda Maliye Bakanlığı’na görüş sorulduğunu ve cevabi yazının beklendiğini ifade etti.

PSİKOLOJİK DESTEK Mİ PSİKOLOJİK ÇÖKERTME Mİ ?

Bakan Şahin, ailelere ise uzman psikologlar tarafından yerinde ziyaretlerle psikolojik destek sağlandığını iddia etti. Şahin, örgütünün amaçları ve faaliyetlerinin önüne geçilebilmesi amacıyla etkin bir mücadele programı yürütüldüğünü savunarak “Bu kapsamda; devletimiz bir yandan Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinde yaşayan vatandaşlarımızın sorunlarını istismar eden örgüte yönelik etkili operasyonel faaliyetlerde bulunmakta, diğer yandan da güvenlik tedbirleri ile demokratikleşme adımlarını atmaktadır” iddiasında bulundu.

POLİSİN MAAŞI KESİLDİ

HGP gerillaları tarafından esir alınanlar arasındaki polis memuru Nadir Özgen’in maaşının geçtiğimiz Mart ayında devlet tarafından bloke edildiği ortaya çıkmıştı. Oğlunun borçları için devlete başvuran baba şoke olmuştu.

ASKERE AĞIR HAPİS

Hakkari‘ye bağlı Dağlıca 3. Motorlu Piyade Tabur Komutanlığı’nı koruyan Keritepe ve Peytepe askeri üs bölgelerine 21 Ekim 2007 tarihinde HPG tarafından gerçekleştirilen baskın sırasında esir alınan ve daha sonra serbest bırakılan askerlerden er Ramazan Yüce’ye 11 Nisan günü “örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla 15 ay hapis cezası verilmişti.

HÜKÜMETTEN SES YOK !

Hükümet esir asker ve polislere ilişkin henüz kamuoyuna resmi bir açıklamada bulunmadı. Yaklaşık yedi aydır gerillaların elinde esir bulunan Muş Kaymakam adayı Kenan Erenoğlu, Astsubay Abdullah Sörfçeler, polis memuru Nadir Özgen, uzman çavuş Kemal Ekinci ve uzman çavuş Zihni Koç’un görüntüleri 8 Nisan günü HPG tarafından yayınlanmıştı.

Astsubay Abdullah Söpçeler ve uzman çavuş Zihni Koç, 9 Temmuz 2011’de Diyarbakır’ın Lice ilçesinde, kaymakam adayı Kenan Erenoğlu aynı yıl 12 Ağustos’ta Muş-Kulp karayolu üzerinde yapılan kimlik kontrolü sırasında, uzman çavuş Kemal Ekinci 1 Ekim’de Şırnak merkezde, polis memuru Nadir Özgen ise 10 Eylül’de Van’ın Çatak ilçesinde esir alınmıştı.

ANF NEWS AGENCY

tarafından

CHP’den PKK’nin elindeki askerlerle ilgili önerge | ANF

CHP’den PKK’nin elindeki askerlerle ilgili önerge | ANF

“Gerillalar tarafında 9 Temmuz 2011 tarihinde Diyarbakır’ın Lice ilçesinde esir alınan uzman çavuş Zihni Koç’un babası Veysel Koç ise “Devlet, Suriye’de kaçırılan gazetecilere gösterdiği ilgiyi bize de göstersin” çağrısında bulundu.”

CHP İstanbul Milletvekili Melda Onur, PKK’nin elinde bulunan askerler için Meclis Başkanlığı’na önerge verdi. Onur önergesinde, 1990’lı yıllarda esir alınan askerlerin akıbetinin araştırılmasını isterken, PKK’nin elinde bulunan 7 kişinin ise ‘kurtarılmasını’ istedi

CHP İstanbul Milletvekili Melda Onur, PKK tarafından esir alınan asker aileleri ile TBMM’de basın toplantısı düzenledi. “Asker kaçaklarının peşine düşen devlet kaçırılan askerlerini aramıyor” diyen Onur, kaybolan askerlerinin akıbetinin araştırılması için de Meclis araştırması önergesi verdi.

Basın toplantısına 20 yıldır kayıp çocuklarını arayan aileler katıldı. 1992 yılında Şırnak’ın Uludere İlçesi’nde esir alındığı belirtilen jandarma er Engin Ekşi’nin ağabeyi Fadıl Ekşi, “20 yıldır umudumuzu kaybetmedik. Ama devletimize güvenimiz kalmadı. Ben tek başına mücadele ettim” dedi.

Gerillalar tarafında 9 Temmuz 2011 tarihinde Diyarbakır’ın Lice ilçesinde esir alınan uzman çavuş Zihni Koç’un babası Veysel Koç ise “Devlet, Suriye’de kaçırılan gazetecilere gösterdiği ilgiyi bize de göstersin” çağrısında bulundu.

CHP’nin TBMM Başkanlığı’na verdiği araştırma önergesinde, 1992 yılından itibaren çeşitli tarihlerde PKK tarafından esir alınan bazıları için gaiplik kararı bulunan askerlerin akıbetlerinin araştırılması ve halen PKK’nın elinde bulunduğu bilinen asker ve kamu görevlilerinin ise ‘kurtarılmasını’ istendi.

İçişleri Bakanlığı, 25 Nisan 2012’de bir soru önergesine verdiği yanıtta, Haziran 2011’den bu yana PKK elinde 7 kişinin bulunduğunu kaydederek, yerlerinin tespiti için gerekli çalışmaların yürütüldüğünü belirtmişti.

HPG son olarak 8 Nisan günü esir aldığı Muş Kaymakam adayı Kenan Erenoğlu, Astsubay Abdullah Sörfçeler, polis memuru Nadir Özgen, uzman çavuş Kemal Ekinci ve uzman çavuş Zihni Koç’un görüntülerini yayınlamıştı.

Astsubay Abdullah Söpçeler ve uzman çavuş Zihni Koç, 9 Temmuz 2011’de Diyarbakır’ın Lice ilçesinde, kaymakam adayı Kenan Erenoğlu aynı yıl 12 Ağustos’ta Muş-Kulp karayolu üzerinde yapılan kimlik kontrolü sırasında, uzman çavuş Kemal Ekinci 1 Ekim’de Şırnak merkezde, polis memuru Nadir Özgen ise 10 Eylül’de Van’ın Çatak ilçesinde esir alınmıştı.

ANF NEWS AGENCY